Ramazan-ı Şerifin sonuna doğru yaklaştığımız şu günlerde, rahmetle bezenmiş bu feyizli ayın en kıymetli gecesini sevinç ve heyecan içinde beklemekteyiz: Kurân-ı Kerîm’in ifadesiyle bin aydan daha hayırlı olan mübarek Kadir Gecesi.
Ramazan ayının son on gününün tekli gecelerinde aranması tavsiye edilen (bkz. Buhârî, Leyletü’l-Kadr, 3; Müslim, Sıyâm, 216) Kadir Gecesi, geleneksel olarak Ramazan ayının 27. gecesi olduğu kabul edilmektedir ki, bu yıl bu mübarek gece Nisan ayının 17.’ni 18.’sine bağlayan geceye tekabül etmektedir. Bu vesileyle KUDEM olarak tüm Müslümanların Kadir Gecesini tebrik eder, Cenâb-ı Hak’tan Ramazan boyunca yapmış olduğumuz ibadet-ü taatlerimizi dergah-ı izzetinde kabul edip bizleri engin rahmetinden payidâr eylemesini niyaz ederiz.
Kur’ân-ı Azîmüşşân’ın bir sûresine isim olarak verilen bu gece, ilâhî mesajın (vahiy) nâzil olmaya başladığı müstesnâ bir gece olması hasebiyle kadr-u kıymetinin hakkıyla idrak edilip değerlendirilmesine matûf olarak Kur’ân-ı Kerîm’in 97. sûresi tamamen bu geceye tahsis edilmiştir: “Şüphesiz, biz onu (Kur’an’ı) Kadir gecesinde indirdik. Kadir Gecesi’nin ne olduğunu bilir misin? Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede, Rablerinin izniyle her türlü işiçin iner dururlar. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.”
Resûl-ü Kibriyâ Efendimiz (s.a.v.) müslümanları bu nurlu geceyi kulluk şuuru bilincinde ibadetlerle ihyâ etmeye teşvik ederek bu gecenin hürmetine yapılacak olan duâların kabul olunup günah ve ma’siyetlerin bağışlanacağı vâdinde bulunmuştur: “Kim ki, faziletine inanarak ve mükâfatını Allah’tan (c.c.) bekleyerek Kadir gecesini ihya ederse, geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhârî, Terâvih, 2; Müslim, Salât, 25.) Hayatının her karesi duâ ile müzeyyen kılınmış olan Efendimiz aleyhisselatü ve’s-selâm, bu bereketli gecede sahabenin şahsında ümmetine şu duayı bolca okumayı telkin buyurmuşlardır: “Allah’ım, Sen affedicisin, affetmeyi seversin, beni de affeyle.” (Tirmizî, Daavât, 84.)
Böylece biz de bu hayırlı geceyi, işlemiz olduğumuz hata ve günahlardan nâdim olup sonsuz merhamet ve lütuf sahibi olan Rabbimize nâsuhî bir tövbe ile rücû’ etmek suretiyle değerlendirmeye gayret edelim. Ümit ederiz ki, bu gece, ilahî lütuf ve ikram olarak günahlarımızın aff olunup “Yâ İbâdî” (Ey kullarım) hitabına nâil olan kutlu zümreye ilhak olduğumuz gece olur. Hazret-i Allah’ın (c.c.), bizleri Ramazan bayramına sağlık, huzur ve mutluluk içinde eriştirmesini temenni eder, bu mübarek gecenin bütün insanlığa, barış, sevgi, kardeşlik ve esenlik getirmesine vesile olmasını Yüce Mevlâ’dan niyaz ederiz.