Çalşmalarımızın merkezini insan unsuru teşkil etmektedir. Her insanın şahsına özgü manevî ihtiyaçları, entellektüel gelişimi, kültür ve sanata olan ihtiyacı ve tabii ki toplumdaki yeri ve topluma katılım payı, etkinliklerimizi gerçekleştirirken göz önünde bulundurduğumuz temel esaslardır.
Kültür-sanat faaliyetlerimiz ilhamını, İslâm’ın ve Doğu’nun kadim ve eşsiz tarihî birikimi ve medeniyetinin köklerine dayanan kıymetli hazinelerinden almaktadır. Bu meyanda klasik Türk-İslâm sanatlarının icra edilerek sürdürülmesi ve gelecek kuşaklara aktarılması çok büyük önem arz etmektedir.
KUDEM bünyesinde açmış olduğu kurslarla tarihimizin üzerimize bıraktığı bu ulvî kültür-sanat mirasımızı gelecek kuşaklara aktarma gayretindedir. Kursların seviyeli olmasına azamî gayret gösterilmekte ve bu hususta Osmanlı klasik sanat geleneğimizin getirdiği sanat kriterleri esas alınmaktadır. Kurslardaki hocalarımız, tecrübeli ve bu geleneğe bağlı üstadlardır. KUDEM’in sanata ve sanatın gelecek nesillere gerektiği gibi aktarılmasına verdiği önem, İstanbul’dan getirilen ve KUDEM binamızın duvarlarında asılı olan birbirinden değerli eserler tarafından, ziyaret eden misafirlerimizin kulaklarına âdeta fısıldanmakta, gözlere ise sadece bu duruma şahitlik etmek düşmektedir. İçerisinde çalıştığımız KUDEM ve İFİS&İZ binamızı birbirinden güzel zengin Türk-İslâm sanat eserleri koleksiyonlarıyla âdeta İslâm sanatları müzesi hâline dönüştürerek, özelde insanımıza, genelde ise insanlığa Türk-İslâm sanat tarihinin sayfaları arasında dolaşma imkânını sunma gayreti içerisinde olacağız.
KUDEM bünyesinde bulundurduğu, meşhur sanatkârlarımızın imzalarını taşıyan, göz ile gönül arasındaki bağın ne derece önemli ve vazgeçilmez olduğunu her dem hissettiren hat ve ebru eserlerinden oluşan koleksiyonuyla, şu an Almanya’nın tek açık Türk-İslâm Sanatları Sergisi konumundadır. Bu alana yönelik envanterimizi her geçen gün daha da geliştirme azmi ve kararlılığı içerisindeyiz.